Tekne ağırlığına deplasman denir. Bir teknenin yüzebilmesi için, ağırlığının su içerisinde bulunan hacmi kadar suya eşit ağırlıkta olması lazımdır. Yaklaşık 2000 yıl önce Arşimet tarafından ortaya konmuş bu prensibe göre, eğer teknenin su içerisindeki hacmi, yani taşırdığı ya da yer değiştirdiği suyun ağırlığı teknenin toplam ağırlığından fazlaysa tekne yüzer. Yer değiştiren bu su miktarına, Fransızca deplacement, İngilizce displacement kelimelerinden yola çıkarak deplasman denir.
Yelkenli tekneler, teknenin kendisi (yani kabuğu), arması, yelkenleri ve seyir esnasında kullanılan diğer aksesuarlardan oluşur. Teknenin inşa malzemesine göre başlıca çeşitleri beton, ahşap, metal (sac, aliminyum vb) veya fiber olabilir. Günümüzde en yaygın inşa yöntemi fiber (cam elyafı ve yapıştırıcı kimyasalların birleşimi ile oluşan) teknelerdir. Üretim malzemesi dışında, gövde (tek veya çok gövdeli) veya yelken donanımı tasarımlarına göre de (sloop, kotra, keç, yawl, randa, uskuna) sınıflandırılırlar.
Denizciliğin, kökeni uzun yıllara dayanan ve 'franca lingua' diye de adlandırılan, kendine has bir dili vardır. Birçok donanım ve deyimler günlük dilimizden farklılıklar gösterdiği için, tekneciliğe başlarken bu deyimlerin anlaşılamaması gayet doğaldır. Aşağıda en çok kullanılan deyimleri grafiksel görseller ile tanıtmaya çalıştık. Sitemizde ayrıca sürekli güncel tutmaya çalıştığımız bir sözlük ekini de bulabilirsiniz.
Tekneler inşa malzemelerine, donanımlarına ve tasarımlarına göre sınıflandırılabilir. Biz bu sayfalarda çoğunlukla yelkenli tekneler ile ilgileniyor olacağız.
Yelkenli tekneler yazılı tarihin başlangıcından beri vardır. Yaklaşık altı bin yıldır, insanoğlu rüzgara hükmetmektedir. Bu süre içerisinde çok çeşitli şekillerde tekneler üretilmiş ve bunlar farklı amaçlar için kullanılmıştır, ancak yelkenle seyir yapmanın genel prensipleri hemen hemen hiç değişmemiştir.
Yat tabiri dünya denizcilik tarihinde ilk olarak 17. yüzyılın başlarında Hollanda’da kullanılmıştır. Günümüzde yelkenli yat ile kastedilen spor ve gezi amacına yönelik üretilmiş, yelkene ek olarak bir motoru olan veya olmayan, her türlü deniz aracını simgeler. Halen kullanılan yelkenli yatlar kabaca, gezi, gezi-yarış ve sadece yarış gibi alt kategorilerde sınıflandırılırlar.
Denizcilikte, hangi yöne gidileceği, bir cismin ya da yapılacak işin nerede, ne tarafta olduğu yön belirten terimlerle ifade edilir. Teknede yapılan birçok iş, komut ve tarif yön bilgileriyle ifade edilebildiği için yön terimlerini bilmek önemlidir.
En çok kullanılan terimler (parantez içinde İngilizceleri de belirtilmiştir.) :
SANCAK (Starboard) : Teknenin sağ tarafıdır. Uluslar arası rengi yeşildir.
İSKELE (Port) : Teknenin sol tarafıdır. Uluslar arası rengi kırmızıdır.
SANCAK KONTRA : Rüzgarın sancaktan esip, yelkenlerimizin iskele tarafına açık olarak yaptığımız seyirdir.
İSKELE KONTRA : Rüzgarın iskeleden esip, yelkenlerimizin Sancak tarafına açık olarak yaptığımız seyirdir.
Baş (Fore) : Teknenin ön kısmı.
Kıç (Stern) : Teknenin arka kısmı.
Pruva : Bir teknenin baştan ileri ufuk yönündeki alan.
Pupa: Bir teknenin kıçtan geri ufuk yönündeki alan.
Omuzluk (Quarter) : Teknenin baş ve kıç kısmında, omurga hattı ile 45 derecelik açı yapan, her iki taraftaki köşeleri.
Rüzgar üstü (Windward) : Tekne aynı rüzgara tabi kaldığı sürece, teknenin rüzgarı aldığı taraf.
Rüzgar altı (Leeward) : Tekne aynı rüzgara tabi kaldığı sürece, teknenin rüzgarı aldığı tarafın ters istikameti.
Aşağıdaki şekilde tekne üzerindeki yönleri görebilirsiniz.
Yelkenli bir tekne üzerinde bulunan ve en çok bahsi geçen donanımları aşağıdaki resimlerde görebilirsiniz.